Adaçayı nedir? Nasıl ve ne kadar tüketilmelidir?
Adaçayı nedir ve hakkındaki bilimsel veriler nelerdir?
Bilimsel adı Salvia Officinalis olan adaçayı, griye çalan yeşil yapraklı ve odunsu bir sapı olan bir bitkidir. Kekik, lavanta, nane, biberiye ile aynı familyada ( ballıbabagiller) yer alan bu bitki Orta Doğu ve Akdeniz bölgelerinde ortaya çıkmıştır. Yaz başına doğru beyaz, pembe ve mor renkli çiçekler açar. Ülkemizde yaklaşık 80 farklı türü doğal olarak yetişmektedir. Halk arasında şalba, çalba, karaot gibi isimlerle de kullanılır. Baharat olarak yaygın olarak kullanılan ada çayı, alternatif ve geleneksel tıpta uzun bir kullanım geçmişine sahiptir. Ancak hakkındaki bilimsel araştırmaların hala başlangıç aşamasında olduğunu belirtmekte fayda var.
2500 yıl önce Eski Yunan Tıp okullarında “ölümsüzlük ilacı” olarak adlandırılan, bu bitkiye İngilizce’de “ulu, bilge çayı” anlamına gelen “sage tea” adı verilmiştir. Özellikle çayı, potansiyel sağlık yararları ile doludur. K, B6, C, E, A, B3, B9 vitaminleri yanında potasyum, kalsiyum, demir, manganez, çinko, magnezyum ve bakır mineralleri de içerir.
Güncel bilimsel araştırmalar adaçayının menopoz döneminde yaşanan ter basması gibi şikâyetlerin giderilmesinde yararlı olabileceğini ortaya koymaktadır. Adaçayının yapısında bulunan “fitoöstrojen” (luteolin-7-glukozit) denilen bileşenler vücuttaki östrojen reseptörlerine bağlanarak vücudun östrojen eksikliğini hissetmesini önleyebileceğini göstermektedir. Menopoz döneminde östrojen eksikliğinden dolayı hormonal dengesizliklere bağlı yaşanan aşırı terleme, sıcak basmaları ve sinirlenmeleri “vücutta östrojen var “etkisi yaratarak yatıştırmaya yardımcı olur. Aynı zamanda adet düzensizliğine, sancılarına ve adetten kesilme sorunlarına yardımcı olabileceği öngörülmektedir. İngiltere’ de yürütülen klinik bir çalışmada 4 hafta kullanımda ter basması şikayetlerinde % 50 ve 8 haftalık kullanımda %64 oranında azalma sağladığı gözlemlenmiştir.
Östrojene benzer etkiler içerdiğinden erkeklerin fazla miktarda ve uzun süre içmesi önerilmez.
Adaçayı içerdiği rosmarinik asit sayesinde mide ve bağırsak spazmlarını önler, ishal ve gastritle savaşır. Sindirim sistemine iyi gelir, mideyi rahatlatır.
İçerdiği karnosol, kuersetin ve rosmanirik asit gibi güçlü antioksidanlar sayesinde kanser hücrelerinin büyümesini engeller ve kansere karşı savaşır.
İçinde doğal uyarıcı maddeler olduğu için gündüz saatlerinde içilmeli, akşam yatarken içilmemelidir, fazlası uykuyu kaçırabilir. Tansiyon düşüklüğüne iyi gelir. Hem doğu hem de batı kültürlerinde bu çayın, kişinin ruhsal açıdan daha pozitif olmasına yardımcı olduğuna inanılır. Haşlama veya demleme yöntemiyle yapılır; uzun süre kaynatılmaz, üç dakikadan fazla kaynatılırsa yararlı özelliklerini kaybeder.
1- Bağışıklık sistemini kuvvetlendirir. İçerdiği bileşenler bağışıklık sistemine gelebilecek darbelere karşı koruyucu bir kalkan görevi görür. Zararlı toksinlerin vücuttan atılmasını sağlar ve hasta olmayı engeller. Yaraları iyileştirici özelliği de vardır. Çay olarak tüketilebileceği gibi, merhem halinde cilt yaralarında kullanılabilir.
2- Unutkanlığa karşı oldukça faydalıdır . Hafızayı güçlendirir ve kuvvetlendirir. Alzheimer ve demans hastalıklarına olumlu yönde etkisi olduğu gözlemlenmiştir.
3- İç organlarda oluşabilecek iltihapları engeller. Ada çayının içilerek tüketilmesi özellikle solunum ve sindirim sisteminde oluşan iltihapları giderebilir. Eklem hastalıklarına, romatizma hastalıklarına ve kalp hastalıklarına iyi gelir.
4- Mikrop öldürücü özelliği vardır. Boğaz enfeksiyonlarında ve yangılarında etkilidir. Gargara olarak kullanılabilir. Larenjit ve faranjit gibi oldukça sık görünen boğaz iltihaplarında sık sık tüketilmesi önerilir. Öksürüğü azaltır.
5-Bronşit ve astım tedavisine yardımcıdır. Göğsü açarak solunum sistemini rahatlatır ve yeterli seviyede nefes almaya yardımcı olur. Buharını veya tütsüsünü solumak bronşları açıcı etki gösterir.
6- İçeriğinde bulunan K vitamini, kemik yoğunluğunu korumada gereklidir . Kemiklere iyi gelir. Antimikrobiyal ve antiseptik bileşenlere sahip olan adaçayı, boğaz enfeksiyonları, diş apseleri, diş eti enfeksiyonları ve ağız yaralarının hızlı iyileşmesine yardımcıdır. Dişleri güçlendirir ve beyazlatır. Demlenmiş ve soğutulmuş adaçayı ile günlük ağız gargaranızı yaparak boğaz ağrılarından kurtulabilirsiniz. Her gargaradan sonra 1 saat hiçbir şey yiip içilmemesi gerekir. Adaçayının aynı zamanda dişleri beyazlatma özelliği de vardır.
7- Bağırsaklarda oluşabilecek iltihap, enfeksiyon gibi sorunların tedavisinde kullanılabilir. Hazımsızlık şikayetlerinde sindirim sistemini rahatlatır. Etkili bir gaz söktürücü oluşuyla hazmı kolaylaştırır, safra kesesinin çalışmasına ve dolayısıyla sindirime yardımcı olur. Ayrıca mide bulantısını da önler.
8- Kan dolaşımını temizler. Kan temizleyici etkisiyle vücuttan toksinleri uzaklaştırır ve karaciğer hastalıklarında faydalıdır.
9- Terlemeyi azaltır. Belirli bir süre düzenli kullanıldığı takdirde terleme sorununu yarı yarıya azalttığı gözlemlenmiş
10- Sinir sistemini rahatlatmaya yardımcı olduğu kanıtlanmıştır. Depresyon ve strese iyi gelir. Bu sayede stres kaynaklı uyku problemlerine de çözüm getirir .Baş ağrılarını hafifletir.
11- Kanser hücrelerinin büyümesini engelleyerek kanserle savaşır. Ağız kanseri, cilt kanseri, meme kanseri, karaciğer kanseri, serviks kanserlerinde kenserli hücre büyümesini azaltıcı etkilidir.
12- Cilde iyi gelir. Antibakteriyel özelliğiyle, adaçayı içeren kremler egzama, sedef hastalığı ve akne gibi cilt sorunlarında yardımcıdır. Ciltteki yaşlanma belirtilerinin giderilmesinde yardımcı olur.
Adaçayı nasıl kullanılır?
Demleyerek içebilirsiniz. Ada çayını aktarlardan direkt çiçekli bitki haliyle ya da kurutulmuş yapraklar olarak satın alabilirsiniz. 250-300 ml için 1 tatlı kaşığı ada çayı demlemek yeterli olacaktır. Kaynamış suyu yaprak/ kuru çiçek üzerine ekleyerek demleyin. 2-3 dk demleme yeterli olacaktır. Ardından yaprakları suyun içerisinden çıkartın ve içmeye hazır. Beş dakikadan fazla demlerseniz tadı çok acı olur.
Ada çayını çay olarak tüketebileceğiniz gibi yemekleriniz için de baharat olarak kullanabilirsiniz. Özellikle et yemeklerinde kekik gibi koku ve tat vermesi için kullanılabilmektedir. Et haşlamalarınıza defne yaprağı gibi 1-2 yaprak ada çayı ekleyerek hem hoş bir koku yayılmasını, hem de hafif bir aroma vermesini sağlayabilirsiniz.
Adaçayı tütsüsü nasıl kullanılır, faydaları nelerdir?
Tütsü olarak kullanmak için en uygun adaçayı türü, beyaz adaçayıdır. Birkaç dal adaçayını ya da bir avuç adaçayı yaprağını ucundan yakın ve üfleyerek alevi söndürün. Bir pencereyi aralık bırakın ve tütsüyü de pencereden uzak bir yere koyun. Adaçayı yakarak bitki içindeki uçucu yağların ortama yayılmasını sağlar ve ortamın havasını mikroplardan ve zararlı bakterilerden arındırır. Aynı zamanda kötü enerjileri de dağıttığına inanılmaktadır.
Adaçayı ne kadar tüketilmeli ve kimler dikkatli olmalı?
Günde 2-3 fincan adaçayı tüketmek genel olarak güvenli kabul edilir. Daha fazla tüketilmesi alerjik reaksiyonlar, mide problemleri ve kalp çarpıntılarına sebep olabilir.
Kalp hastalığı yönünden risk altındaysanız günde 2 fincandan fazla tüketmemelisiniz.
Kadınlık hormonuna destek olan fitoöstrojence zengin olduğu için erkeklerin çok sık (günde 1 fincandan fazla) tüketmesi pek önerilmiyor.
Kimler adaçayı içmemeli?
- Hamile kadınlarda düşük riski oluşturabileceği için tüketilmesi önerilmez
- Emziren annelerde süt kalitesini azaltabileceği için kullanılması uygun değildir.
- Epilepsi hastalarında atak sıklığını artırabileceği için kullanımı uygun değildir.
- 6 yaşından küçük çocukların ada çayı tüketmesi önerilmez.
- Kronik hastalığı olan veya düzenli olarak ilaç kullananlar ( özellikle hipertansiyon ve kalp ilaçları) kullananlar doktoruna danışmalıdır. Günde 1 fincan kadar içilmesi güvenli olarak görülse de tansiyon üzerinde olumsuz etkileri olabildiği görülmüştür.